Onbir ayın sultanı mübarek ramazan ayının son günlerini yaşıyoruz, önümüz bayram.  Zaman su gibi akıp geçiyor,  daha dün başlamış gibiydik mübarek aya.  Bir çırpıda geçip gidiyor,  aynı ömür gibi. . Yaşça büyüklerimize,  hayatın nasıl geçti diye sorduğumuzda,  çoğunlukla ‘ben de anlamadım, rüzgar gibi geçti’ cevabını veriyorlar.  Evet , fani dünyada zamanımızı çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor, sadece Müslümanlığı ramazana indirgeyerek bunu başaramayız. Yüce Rabbimiz bizden  ‘tam zamanlı!’ müslüman olmamızı istiyor. Neden tam zamanlı ifadesini kullandım derseniz, sosyal medyada popüler Müslümanlık tarifleri var,  oradan hareketle bu ifadeyi kullandım. 5 kısma ayırıyorlar, Müslüman tariflerini. . 1-Tam zamanlı. . 2-Cumadan Cumaya. . 3-Ramazandan Ramazana. . 4-Bayramdan Bayrama. . 5-“Benim kalbim temiz”(Her daim) Evet bu şekilde zamanlara ayrılıyor. Biz bunlardan Ramazan Müslümanlığını ele alalım: Ramazan ayında orucumuzu tutarız, beş vakit namazımızı kılarız, üstüne sünnet olan teravih namazlarını da kılarız, Kur’an-ı Kerim’i hatmederiz, kötü davranışlardan kendimizi uzak tutar, dilimizi temizleriz, yardımlarımızı ramazan ayında artırırız, zararlı alışkanlığı olanlar bu mübarek ay boyunca ağızlarına alkol değirmez, kumar oynamazlar, ayrıca akraba, komşuluk ilişkileri de daha üst seviyelere çıkar. . Velhasılı ramazan Müslümanı, (genellikle) yılın 11 ayını ibadetsiz geçirip,  bir ayda 11 ayı telafi etmeye çalışan müslümandır. Bu tarz müslümanlığın süresi bir aydır, bayrama kadar. Bayram gelir ibadetler onbir ay süreyle tatile girer  yani bir daha ki ramazana kadar. Peki doğru olan bu mudur?Elbette ki değil. Biz sadece Ramazan Müslüman’ı değiliz! Hadis-i şerifin uyarısı çok önemlidir: ‘’Allah için yapılan ibadetlerin en makbulü,  (az da olsa) devamlı olanıdır!. ’’ Evet,  böyle tarif ediyor Efendimiz (sav),  Müslümanın en makbul ibadet ve amelini.  Az da olsa en devamlı olanıdır!. Müslümanlığımız bir ay değil oniki ay, 365 gün olmalıdır. Sadece ramazan ayına mahsus kılmayıp, yılın diğer zamanlarında da ibadetlerimiz, hassasiyetimiz devam etmelidir.  Allah’ın insanlara ihsan ettiği el,  ayak,  göz,  kulak gibi. .  eşsiz nimetleri nasıl sadece Ramazan ayına mahsus kalmıyor,  ömür boyu kullanılıyorsa,  O’nun emirlerine olan itaatimiz de Ramazan ayına mahsus kalmamalı,  ömür boyu devam ettirmeli,  son nefese kadar sürdürmeliyiz.  Yaşadığımız mübarek Ramazan ayı bize bu alışkanlığı kazandırmış olmalıdır. Bu sebeple de Ramazan ayında kazandığımız iyilik ve ibadet alışkanlıklarımızı Ramazandan sonra da firesiz devam ettirme azim ve kararlılığında olmalıyız. . Herkesin inancı, ibadeti kendinedir, biz kimseyi yargılama veya kategorize etme niyetinde değiliz. Sadece ideal olanı, dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyoruz. Bu da bizim emr-i bil maruf nehy-i anil münker (iyiliği tavsiye, kötülükten sakındırma)görevimizdir. Ramazan ayında kazanmış olduğumuz güzel hasletleri diğer zamanlarda da devam ettirmemizi temenni ederek, Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ediyor, vatanımız-milletimiz ve İslam Alemi açısından hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum. . Saygılarımla. . Lokman ÖZKUL Yorum ve görüşleriniz için: lokmanozkul@gmail. com lokmanozkul/facebook. com