Özel Park Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nde görev yapan diyetisyen Reyhan Akyüz kış aylarında beslenmenin önemine vurgu yaptı. Havaların soğumasıyla birlikte grip, soğuk algınlığı, bronşit gibi pek çok hastalığın kendini göstermeye başladığını belirten Akyüz, kış mevsimini sağlıklı geçirmek için bağışıklık sistemini güçlendirmek gerektiğine dikkat çekti. Güçlü bir bağışıklık sisteminin temelinde ise yeterli ve dengeli beslenmenin yer aldığını söyledi. Akyüz, Dünya Sağlık Örgütü bu dönemde vücut direncindeki azalmaya dikkat çekerek antioksidan etkiye sahip olduklarından A, C, E vitaminlerin, selenyum, çinko, magnezyum gibi minerallerin, omega – 3 ve omega – 9 yağ asitlerinin alımını artırmayı önermektedir. Elbette bu öğelerin besinlerden doğal olarak alınması gerekmektedir. Aksi takdirde hekim kontrolünde olmadan preparat kullanımı kansızlık, şiddetli baş ağrısı, sinirlilik, saç dökülmesi ve bulantı gibi birçok yan etkiye yol açabileceğini belirtti. Kış mevsiminde güneş yüzünü daha az gösterdiğinden, D vitamini gereksinmesini karşılamakta sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu nedenle havanın güneşli olduğu günlerde 20 dakika kadar güneş ışığından direkt olarak yararlanmaya ve haftada 2 – 3 kez balık tüketilmesine özen gösterilmelidir. En önemli sorunlardan birinin de kilo artışı olduğunu belirten Akyüz, soğuk havaya karşı direnmek ve üşümemek için vücut deri altı yağ dokusunu kalınlaştırmak ister. Yağlanmanın olması için metabolizma daha fazla kaloriye ihtiyaç duyar; bu nedenle iştah merkezi uyarılır. Kış aylarında iştah artışının temel sebebi ise budur. Gündüzlerin kısa gecelerin uzun oluşu, azalan fiziksel aktivite ve vücut ısımızın düşmesiyle birlikte metabolizmamız yavaşlamaktadır. Lifli besinlerin tüketiminin de azalması sonucu kabızlık sorunu da kendini göstermektedir. Bu nedenle kış mevsiminin vazgeçilmez yiyeceklerinden kurubaklagillerin (kuru fasulye, nohut, kuru barbunya..), kepekli tahılların (esmer ekmek, bulgur, kepekli makarna / pirinç / erişte / un) tüketimi arttırılmalıdır. Bu besinler önemli bir enerji kaynağı olmakla birlikte B vitaminlerinin de önemli bir kaynağıdır dedi. Kış aylarında kilo almaya başlamamızın bir sebebinin de, susama hissimizin azalmasıyla gün içinde su içmeyi unutuyor olmamız olduğunu söyleyen Akyüz, günde ortalama 1,5-2 lt su içerek metabolizmamızın yavaşlamasını önlemeliyiz. Unutmamalıyız ki çay, kahve gibi içeceklerden aldığımız sıvı, su yerine geçmemektedir. Kuşburnu, ıhlamur, adaçayı, zencefil, rezene, anason, kekik otu gibi bitki çaylarının da yaygın görünen kış hastalıklarına karşı olumlu etkileri bulunmaktadır. Tüm bu ilkelere ilave olarak mutlaka egzersiz yapılmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü en çok tempolu yürümeyi önermektedir. Bunun dışında; bisiklete binme, dans, aerobik, plates, jimnastik tarzı sporlar da uygun görülmektedir. Haftanın 4 – 5 günü 30 – 45 dakika kadar egzersiz yapılmasının yeterli olacağını sözlerine ekledi.