Kocatepe Gazetesinden Sezer Küçükkurt, köşesinde son günlerdeki “define, gömü, yeraltı şehri bulundu” dedikodularını köşesine taşıdı ve “atarken destekli atın” çağrısında buulndu.   İŞTE O YAZI…   Afyonkarahisar gündemine sık sık “define” dedikoduları oturur. Kiminin aslı vardır, kiminin ise yok. Son bir hafta, 10 gündür yine bir define türküsüdür tutturduk gidiyor. Hızlı tren hattı için yapılan çalışmalar sırasında yapılan bir kazı esnasında güya define bulunmuş. Bu buluntu kimilerine göre batık bir gemi, kimilerine göre bir tekne, kimilerine göre bu teknenin içi altın dolu, kimilerine göre bir mezar vs., vs…
Resmi makamlardan konuyu teyid etmeye çalıştığımızda söylentilerin asılsız olduğu belirtiliyor. Böyle bir gömü ya da defineye rastlanılmadığı belirtiliyor. Ama bu tür hikayeler toplumda ilgi çektiğinden olsa gerek, söylentiler artarak devam ediyor.
***
Hal böyle iken, bundan birkaç yıl önce yine gündeme gelen bir başka “define” söylentisi sonrasında Arkeolog ağabeyimiz Ahmet İlaslı’nın bir toplantıda yaptığı sunumu hatırladık. Bilgisayar ortamında yapılan bu sunumda söylentilere konu olan “bir teneke” altının dile kolay, ama hakikata gelince ne kadar ağır olduğu ortaya konulmuştu.
Biz de bu sunumun bir kopyasını o yıllarda almıştık. Şimdi bu vesile ile aktaralım isterseniz…
***
Bir teneke dediğimiz büyüklük yaklaşık olarak 25 santimetre en, 25 santimetre derinlik ve 33 santimetre yüksekliğe sahip olan bir büyüklük. Bu da yoğunluk olarak yaklaşık 20 santimetreküpe tekabül ediyor.
Bir teneke altın demek, ağırlık ve yoğunluk ölçüleri ile hesap edildiğinde 412 bin 500 gram geliyor. Yani yaklaşık yarım ton. “İki teneke altın bulundu” dediğinizde bu altının ağırlığı yaklaşık 1 tona tekabül ediyor.
Aynı ağırlık ve yoğunluk birimlerini su için uyguladığınızda 1 santimetreküp su 1 gram, 1 desimetreküp su 1 kilogram, 1 metreküp su ise 1000 kilogram yani bir ton suya karşılık geliyor.
Aynı uygulamayı mermer için yaptığınızda 1 santimetreküp mermer 3 gram, 1 desimetreküp mermer 3 kilogram ve 1 metreküp mermer de yaklaşık olarak 3 tona tekabül ediyor.
Altının yoğunluğunu göz önünde bulundurarak aynı hesaplama yapıldığında 1 santimetreküp altın 20 gram, 1 desimetreküp altın 20 bin gram yani 20 kilograma, 1 metreküp altın ise 20 bin kilogram yani 20 ton altın demek oluyor.
Bugüne kadar yeryüzüne çıkarılıp işlenmiş tüm altının miktarı 170 bin ton olarak belirlenmiş otoriteler tarafından. Bu büyüklük 21x21x21 metre ölçülerinde bir hacime sığmaktadır. Yani şehir merkezindeki Ziraat Bankası binasını düşünün. Bugüne kadar dünya üzerinde işlenmiş olan tüm altınların toplam hacmi aşağı yukarı Ziraat Bankası binası kadar bir hacme karşılık gelmektedir.
Saf altın 24 ayardır. Bu yumuşak olduğu için kullanım amacına yönelik olarak sertleştirilmesi gerekmektedir.
Bunun için bakır veya gümüş katarak sertleştirme yapılır. Altın’a ne kadar çok katkı olursa değeri düşer ve 22 , 18 ,14 ,10 gibi ayarlar elde edilir. Saf altından ancak süsleme amaçlı yararlanılır. (Duvar ve tezhip sanatında)
Düşük ayarlardan para, bilezik, yüzük, kolye, küpe gibi takılar yapılır. M.Ö. 6000 yıllarından itibaren altın bilinmektedir. M.Ö. 3000 yıllarından itibaren Sümerler, M.Ö. 2000 yıllarından itibaren Hititler, Mısırlar, M.Ö. 600 yıllarından itibaren Lidyalılar, M.Ö. 300 yıllarından itibaren Helenler, 100 yıllarından itibaren Romalılar, 400 yıllarından itibaren Bizanslılar, 1400 yıllarından itibaren Osmanlılar kullanmışlardır.”
***
İşte uzmanını “define ve altın” konusundaki görüşleri böyle. Bu bilgiler ışığında “Bir teneke, bir küp, bir tekne altın bulundu” gibi cümleler kurarken iyi düşünmek gerekiyor. Böyle bir buluntu dünyadaki tüm altın varlığının büyük bir bölümünü ifade ediyor çünkü. Buluntular olabilir ama, miktarı konusunda atarken destekli atmak gerekiyor…