Bundan iki yıl önce, büyüklerimizin tavsiyesi ve arkadaşlarımızın telkinleriyle izcilik çalışmalarına aktif olarak katılmaya başladık. İyi ki başlamışız ki; bu vesileyle geleceğimizin teminatı olan evlatlarımıza, modern şartlarda en güzel ve etkili ulaşım ve eğitim yollarından birisi olan “izcilik çalışmaları” ile, arkadaşlarımla birlikte güzel ve hayırlı  işler yaptığımıza inanıyorum. İZCİLİK ANDI İzcilik çalışmalarımızın ana gövdesini “yemin” oluşturuyor. Çalışmalarımızda “ideal” olarak ele aldığımız nokta “izcilik andı…” İzci olmak isteyen, izci fuları takmak isteyen her izci liderinin, izci çocuğumuzun “Tanrıya ve Vatanıma karşı vazifelerimi yerine getireceğime, izcilik türesine uyacağıma, başkalarına her zaman yardımda bulunacağıma, kendimi bedence sağlam, fikirce uyanık ve ahlâkça dürüst tutmak için elimden geleni yapacağıma şerefim üzerine ant içerim.” yeminini samimi olarak etmesi ve bu yeminin gereklerini yerine getirmesi bekleniyor. Zira, bir izcinin bu yemine sadık olup olmadığı, lideri tarafından takip edilir, anında izciye olumlu olumsuz, ödül ya da ceza şeklinde dönütü sağlanır. ALLAH SEVGİSİ, VATAN SEVGİSİ, DİSİPLİN… İzcilik andımızda geçen, andımızın ilk cümleleri “Allah’a ve vatana karşı olan görevler”dir. Menfaat odaklı, bireyselleşen, duyarsızlaşan, materyalist ve modern zamanın en büyük sorunlarından birisi milli ve manevi duyguların körelmesi; sonrasında ise tembellik, disiplinsizlik, başıboşluk, boşvermişlik, her şeyi başkalarından bekleme hastalığı… Bizim de, bu şartlarda, izcilik eğitimlerimizde, kamplarımızda, açık alan çalışmalarımızda üzerinde durduğumuz en önemli hususlar Allah ve vatan sevgisi… Sonra insan, doğa, hayvan sevgisi… Disiplinli, planlı bir yaşam… Sonra başkalarını düşünme, onlara her gün iyilikte bulunma, farklı düşünceleri anlayışla ve hoşgörüyle karşılama… Bedence sağlam, zinde, sportif, hareketli bireyler…  Fikirce uyanık, aynı hatayı bir kez daha yapmayan, kritik analitik düşünen, araştıran bir nesil… Ahlakça dürüst, doğru söyleyen, her ne şart olursa olsun menfaati için yalana başvurmayan çocuklar… Kamplarımızda, alan faaliyetlerimizde bütün bu gayeler için elimizden geleni yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz Allah ömür verdiği müddetçe, inşaAllah… ŞUHUT’TAN KOCATEPE’YE ZAFER YÜRÜYÜŞÜ Bütün bu faaliyetlerin içerisinde yer alan “Zafer Yürüyüşü”ne izci liderlerimiz ve izcilerimizle birlikte katıldık. Başlıktan hareketle, bu faaliyeti ve izcilerimizle geçirdiğimiz yorucu, heyecanlı, anlamlı ve dolu dolu bir geceyi sizlerle paylaşmak istiyorum… İkindi namazından sonra izcilerimizle Kocatepe yolunda idik. İzci andımızda geçen “Allah’a karşı olan görevler ihmal edilmez” diyerek, “önce namaz” diyerek yol boyunca Büyük Kalecik’te akşam, Şuhut’ta ise yatsı namazlarımızı eda ettik. Beraber abdest aldık, namaz kıldık, kendimiz, milletimiz, vatanımız, ülkemiz ve şehitlerimiz için dua ettik, Allah’a yakarışta bulunduk. Gecenin bir yarısı, “Bu vatan kolay kazanılmadı, ecdadımız kimi çarıkla, kimi lastik ayakkabıyla, kimi botuyla, kimi üzerinde gömleğiyle, kimi gocuğuyla, kimi yırtık ve yamalı giysileriyle bu kadar yolu kat etti, bu fedakar insanlar yorgundu, bitkindi, açtı, susuzdu, sonra Allah için, vatan için, özgürlük için hücum etti, düşmana bu toprakları dar etti; hasılı bu topraklar, bu vatan kolay kazanılmadı, bu cennet vatanın, bu toprakların kıymetini bilelim, vatanımıza, ülkemize karşı olan görevlerimizi en güzel şekilde yapalım” dedik, ve 15 km.lik yolu sabırla yürüdük, geceden sabaha kadar yürüdük… Ve sabah namazıyla birlikte Kocatepe’ye ulaştık… YORULDUK AMA, DEĞDİ… Yorulduk, ama değdi doğrusu… Çok önemli bir değeri hep birlikte kalıcı olarak öğrendik, benimsedik, içselleştirdik çünkü… Ve gün ağarmak üzereyken Kocatepe dönüşü, Şuhut’ta sabah namazımızı yine aynı duygularla eda ettik. Yaparak, yaşayarak, sevgiyle, yorularak, anlatarak, kimi zaman gülümseyerek, kimi zaman oturup şakalaşarak, kimi zaman sıcak mercimek çorbamızı içerek, kimi zaman birbirimize ufaktan kızarak öğrendik, çok önemli ve kritik şeyleri… İzcilerimizle gurur duyduk… Geleceğimiz üzerinde çalışmaya, gayrete, eğitime devam… Yoksa, tehlike çanları çalıyor ve şiddeti gittikçe artıyor… Allah yardımcımız olsun…   İDRİS ÖZEK       [email protected] twitter.com/idrisozek