Diz eklemi vücudun en büyük eklemidir. Diz ekleminde ortaya çıkan sorunlar insanın günlük hayattaki aktivitesini önemli dercede kısıtlar. Bu arada her diz ağrısı dizin kendisinden kaynaklanmayabilir. Kalça kireçlenmesi gibi kalça sorunları dize yansıyabilir. Bel fıtığı ağrısı tüm bacağa yayılabildiği gibi dizde de hissedilebilir. Omurgayı leğen kemiğine kaynaştıran bağların sorunları da dize yansıyabilir. Diz ağrısı tedavisine başlamadan önce bu ayrımlar yapılmalı ve ağrının asıl kaynağına yönelik tedavi yapılmalıdır.

 

Gelişim çağında daha çok düşmelere bağlı diz kontüzyonları (yumuşak doku zedelenmeleri) ve kaval kemiğinin üst büyüme plağında ağrılı şişlik (Osgood_Schlatter Hastalığı) görülür. Bu hastalıkta aktivite kısıtlanması, ağrı kesici ve imflamasyon giderici ilaçlar kullanılır. Bu yöntemle geçmeyen hastalarda kısa süreli alçılama tedavisi yada proloterapi enjeksiyonları yararlı olmaktadır.

 

Ergenlik döneminde daha çok diz önü ağrısı şeklinde yakınmalar olur ve daha çok kızlarda leğen kemiğinde genişlemeye bağlı diz açısının değişmesi sonucunda diz kapağı kemiğinin arka yüzündeki kıkırdağın aşırı yüklenmesine bağlı oluşur.

 

Ergenlik dönemini takiben diz kapağı kemiğinin çıkığı sık görülür. Bu çıkık hem diz açısındaki bozukluğa, hem de diz kapağı kemiğinin yapısındaki bozulmalara bağlı olur. Bir defa olan çıkık ameliyatsız yöntemlerle tedavi edilebilir, ancak tekrarlayan çıkığın tedavisi cerrahidir.

 

Genç yaşlarda daha çok menisküs yaralanmaları ve çapraz bağ yaralanmaları görülür. Menisküs yırtıkları hayatın hemen her döneminde karşımıza çıkabilir. Özellikle gençlerdeki menisküs yırtıkları mümkünse dikilmeye çalışılmalıdır. Dikilmesi mümkün olmayan menisküs yırtıkları kapalı yöntemle (ARTROSKOPİ) kolayca temizlenir.

 

Gençlerde görülen bağ yaralanmalarının başında Ön Çapraz Bağ Yaralanması gelir. Dizin orta direği dediğimiz bu bağın kopması durumunda dizde gevşeklik bulguları (dizde kayma ve boşalma hissi) varsa mutlaka ameliyat (ARTROSKOPİK ÇAPRAZ BAĞ AMELİYATI) edilmesi gerekir çünkü her kaymada menisküsler ve eklem kıkırdağı biraz daha yaralanır, zamanla dizde erken kireçlenmeye yol açar. Eğer dizde gevşeklik bulguları yoksa ve diz çevresi kasları güçlendirilerek bu bağı kompanse ediyorsa ameliyat yapılmadan hasta izlenebilir.

 

Özellikle dışyan bağ yaralanmaları önem arzeder ve cerrahi tedavi gerektirir. Bu ameliyatlardan sonra bağ iyileşene kadar (yaklaşık 6 hafta) hastaya açı ayarlı dizlik verilir.

 

Orta yaşlarda daha çok kıkırdak lezyonları ve menisküs yaralanmaları ön plana çıkar. Özellikle merdiven inerken ağrı, uzun süre oturmalarda ortaya çıkan rahatsızlık hissi gibi belirtiler ortaya çıkar. Diz çevresi kaslarının güçlendirilmesi,GLUKOSAMİNE,KONDROİTİN gibi kıkırdak yenileyici ilaçlar, kıkırdak yenileyici eklem sıvısı enjeksiyonlarının yanı sıra PROLOTERAPİ, OZON TEDAVİSİ gibi tamamlayıcı tıp yöntemleri uygulanabilir. Bu tedaviler yarar sağlamazsa kapalı diz ameliyatı (ARTROSKOPİ) uygulanabilir. Kıkırdak lezyonu ile birlikte olan menisküs yaralanmaları için yapılan artroskopi ameliyatı sonrası hastanın yakınmaları tam olarak geçmeyebilir. Bu nedenle özellikle 55 yaş üzerinde olan bu tür hastalarda unikondiler diz artroplastisi (YARIM DİZ PROTEZİ) ameliyatı daha yararlı olur. Bu ameliyattan sonra hastalar DİZ PROTEZİ ameliyatına göre daha erken günlük yaşam aktivitelerine dönebilmektedirler..

 

İleri yaşlarda daha çok eklem kireçlenmesi dediğimiz gonartrozun çeşitli safhaları karşımıza çıkar. Yaşlanma sonucu diz çevresi kaslarında incelme de ortaya çıkar, bu eklemin iç tarafına daha fazla yük binmesine, menisküsün yırtılmasına ve kireçlenmenin hızlanmasına neden olur. Diz kireçlenmesinin çok ilerlediği durumlarda kıkırdak yenileyici eklem sıvısı enjeksiyonlarının yararlı olma olasılığı azalmaktadır; PROLOTERAPİ ve OZON TEDAVİSİ gibi yöntemler kısmen de olsa etkili olabilmektedir.

 

Eklem kireçlenmesinin ilerlediği yaşlı hastalarda en uygun tedavi DİZ PROTEZİ ameliyatıdır. Diğer tedavi yöntemlerinden yarar görmeyen bu hastaların ameliyatı geciktiğinde hastanın yürüme mesafesi giderek kısalır, hareketsizliğe bağlı kilo artışı olur , kilo artışı diğer organ hastalıklarını da beraberinde getirir. Bu nedenle ameliyatın gecikmeden yapılması diğer rahatsızlıkların ortaya çıkışını önlemesi yönünden önemlidir.