BÜYÜKŞEHİR OLAYI, HALK PLAJI, KENT MEYDANI, KENTSEL DÖNÜŞÜM, ÇİMENTO ARAZİSİ, YENİDEN ADAY MI?.. Başkan Çoban'dan beldemiz Dergisine flaş açıklamalar!..

Gözden kaçırmayın

Jandarma Uzman Çavuş Trajik Kazada Şehit OlduJandarma Uzman Çavuş Trajik Kazada Şehit Oldu

Geçtiğimiz günlerde, Afyon'a deniz getirsek ne dersiniz şeklinde bir açıklamanız oldu. Kamuoyunda çok ciddi yankıları olan bu açıklamanızı okuyucularımız için biraz daha açabilir misiniz?

Afyonkarahisar Belediyesi, tarihinde ilk defa bir köprü yaptı. Peki, merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın isminin verildiği köprü o bölgenin nasıl trafiğini etkiledi?

Bu köprü projesini aslında biz oraya planlamadık. 1992 yılında yapılan imar planında 30 metrelik bir köprü geçişi vardı. Biz bunun sadece 15 metrelik bölümünü yaptık. Aslında 30 metrelik bir köprü olması gerekiyordu. Uydukentimiz, hastanemiz hep o bölgede ve göreceksiniz gelecek 20 yıl içerisinde o bölgenin nüfusu 60 binlere ulaşacak. Dolayısıyla şimdiden bakarsanız hastaneyi de içine katarsak 20-30 bin civarında nüfusu var diyebiliriz. Böylesine bir yerde bu köprünün yapılması aslında takdir alması gerekir. Birçok vatandaşımız bunun farkında ve teşekkürlerini ifade ediyor.

Çimento Fabrikası tam olarak ne zaman kaldırılacak ve sizin o bölge ile tasarrufunuz nedir?

Bazı vatandaşlarımız çimento fabrikası ne zaman taşınacak diye soruyorlar. Çünkü taşıma diye bir şey söz konusu değil, Şehir içinde bulunan çimento fabrikası tamamen kaldırıldı. Şu anda fabrika diye bir şey yok. Çimento fabrikası sıfırdan Halımoru-Nuribey hudutlarına yapıldı ve şehir merkezindeki fabrikanın dört katı kapasiteyle 165 milyon dolarlık bir yatırımla orada üretime başladı. Eski yerinde tamamen üretim bitti, şu an oradaki malzemelerin hurda olarak hurdacılara teslimi yapılıyor. Çimento fabrikasının arsasında biz imar çalışmalarımızı bitirmiştik. Tapularını da kendilerine teslim ettik. Onlar satmaya başladılar, hatta satın alan dört tane kooperatif ve firma bizden inşaat ruhsatı almak için İmar Müdürlüğümüze başvuruda bulundular. Bu şu anlama geliyor. Çimento fabrikası arazisinde inşaatlar çok kısa zaman içerisinde başlayacak. Orada güzel bir imar planı çalışması yaptık. 35 bin metrekarelik bir yeşil alanımız var. Yollarımızın genişliği gayet güzel. Karaman Mahallesi'nde olduğu gibi yüksek kat müsaadesi vermedik. 4 kat yüzde 40 şekilde bir imar oluşturduk. İnşallah orada yapılacak cami için de bir hayırsever vatandaşımız talip oldu. Ona da en kısa zamanda arsayı tahsis edeceğiz. Okuluyla, camisiyle, otoparkıyla, yeşil alanıyla yolların genişliğiyle orada ideal bir alan oluşturduk. İnşallah Afyon için yeni bir cazibe alanı olacak.

Paşa Camii inşaatı ne zaman başlayacak?

Paşa Camii ile ilgili bir hayırsever vatandaşımız sağolsun cami derneği hesabına 1,5 milyon lira aktardı. Şu an cami derneği hesabında 1,5 milyon lira para var. Dernek Başkanlığına da Bilal Doğru Ağabeyimizi getirdiler. O da bu konuda tecrübeli bir büyüğümüz. Sanırım dergimiz basıldığı zaman cami inşaatımızda başlamış olacak ve 2018 yılı sonuna kadar da bu camii inşaatını bitirmeyi hedefliyoruz.

Bir de Termal Park Ömer-Gecek Projeniz vardı. Bu projeyle ilgili çalışmalar başladı mı?

Bu termal park projemizi Ömer-Gecek havzasına yapacaktık ancak Hazine oradaki arsaların yeşil alan olmasına itiraz etti ve bununla ilgili davalar açtı. Dolayısıyla o bölgede bunu yapma imkânımız kalmadı. Bizde bunu Selçuklu Mahallemizdeki 70 bin metrelik alana Veysel Eroğlu adıyla park yapmaya karar verdik. İnşallah o termal park yerine Veysel Eroğlu Parkı'nı yapacağız ve bu yıl çalışmaya başladık. Bu parkımızda termal suyu travertenlere vererek inşallah orada hem sıcak su buharlarının görselliğini sağlayacağız hem de orada termal temamızı gerçekleştireceğiz.

Cumhuriyet Mahallesi Spor Gençlik ve Rekreasyon Projesi, o bölgede yeni bir yaşam alanı oluşturabilecek mi?

Elbette oluşturacak. Çünkü orada bir gençlik merkezi inşaatı var, birde 3 bin kişilik kapalı spor salonu var; ancak salon içerisinde ayrıca üç tane daha salon olduğu için burada toplam 4 tane spor salonu oluyor. Burada vatandaşlarımız üç tane salonda antrenmanlarını ya da sporlarını yapabileceği gibi ayrı bir alanda da fitness merkezimiz olacak inşallah. Burada vatandaşlarımız çok güzel vakit geçirebilecekler. 3 bin kişilik salonumuzun da modern bir salon olması nedeniyle inşallah basketbol, voleybol ve diğer salon sporlarımızda federasyonlar bir takım turnuvaları Afyon'a verebilecekler. Kasım ayı içerisinde orada maçlar oynanmaya başlayacak.

Kent Müzesi çalışmaları ne aşamada?

Kent müzesi ile ilgili Çavuşbaş Mahallesi'ne yaptığımız imar planı çalışmalarımız mahkemelik oldu. Mahkeme yaptığımız imar planını iptal etti. Arkadaşlarımız yeniden bir plan çalışması yaptılar. Burada Hazine'ye ait arsaları satın alma talebinde bulunacağız. Satın alma işlemleri tamamlandığı zaman projemizde hemen hemen bitmek üzere.  İnşallah 2018 yılı içerisinde kent müzemizin inşaatına başlamayı hedefliyoruz.

Geçtiğimiz günlerde, Afyon'a deniz getirsek ne dersiniz şeklinde bir açıklamanız oldu. Kamuoyunda çok ciddi yankıları olan bu açıklamanızı okuyucularımız için biraz daha açabilir misiniz?

Trabzon'da Uzungöl diye bir yer var. Ben oraya fotoğraflarından baktım. Bir gölün etrafında evler var, yeşillik var. Afyon'un şanssızlığı içinden bir nehrin geçmemesi, bir sahil şehri olmaması veyahut yakınında bir deniz, göl olmaması... Bunlar hep olumsuz şeyler. İçinden bir Akarçay geçiyor deniliyor ama bu sene ciddi bir kuraklık var. Biz orada bent yapmasak orada su bile olmazdı. Akarçay Nisan aylarında kuruyan bir deremiz. Eski Milletvekilimiz Sait Açba Bey'le bu konuyu çok düşündük ve bir yer tespit ettik. Onunla beraber buraya bir gölet yapma, etrafını yeşillendirme ve gölete kadın-erkek ayrı ayrı girebilecek plajlar yapma düşüncesi ortaya çıktı. Bunu da Sayın Bakanımıza açtık o da çok olumlu gördü. Şu an çalışmalarımız başladı. Yaklaşık 6 milyon lira bir harcamayla gölet yapılıyor. Etrafını da biz şu anda projelendirmeye başladık. Duş yerlerini tuvaletlerini ve sosyal tesislerini yapacağız. Bunun yanında da deniz kumu getirerek kadınların ve erkeklerin ayrı ayrı, ailelerin ayrı girebileceği alanlar oluşturmayı düşünüyoruz. Bunun yeri ile ilgili de biraz kamuoyunda merak oluşsun diye henüz yerini açıklamıyorum. Vatandaşlarımız beklesinler burası şehrimize çok yakın bir noktada, şehir merkezimizden minibüsle dâhil gidilebilecek çok az bir yürüyüşle ulaşılabilecek noktada olan bir yer olacak. Bu şekilde olması ayrıca otellerimizin de daha önce bahsettiğim doğa yürüyüşleri anlamında çok büyük katkı sağlayacak bir proje. Biraz vatandaşlarımız merak etsin şimdiden yerini söylemeyelim.

Yine geçtiğimiz günlerde OSB'deki sanayi atıklarının arıtılmasıyla ilgili önemli bir uygulamadan bahsettiniz, nedir bu uygulama?

Afyonkarahisar et üretimi ve kesiminin yoğun olduğu bir il. Bizde Afyon'da 2011 yılında Türkiye'nin en modern Atıksu Arıtma Tesisini kurduk. Maalesef mezbahalarda kesilen küçükbaş, büyükbaş ve kanatlı hayvanların kanları gece saatlerinde ve hafta sonu bizim tesisimize veriliyor. Bu kanlar maalesef bizim Atıksu Arıtma Tesisimizin çalışmasını engelliyor. Çünkü tesisimiz evsel atıklara göre ayarlanmış bir tesis. Bununla ilgili Çevre Şehircilik Müdürlüğümüz ve Organize Sanayi Bölgemiz ile bir araştırma içerisindeyiz. İnşallah Türkiye'de ilk defa Belediye işbirliğinde kan kurutma ünitesi kuracağız. Seyyar ve hijyen araçlarla mezbahanelerde kesilen hayvanların kanlarını bir yerde toplayıp Çevre Hizmetleri Birliğimize ait düzenli çöp toplama alanımızda yapacağımız tesise bu kanları getirip işleyeceğiz. Kanları tabiri caiz ise hammadde haline, protein haline getireceğiz ve bunu Avrupa'ya satacağız. Bununla ilgili de çalışmalarımıza başladık iki şehre gezi gerçekleştirdik. Yatırımın verimli olduğu kanaatine vardık. Sanıyorum bu da örnek bir çalışma olacak.

İçme suyu kaynaklarıyla ilgili hazırlıklarınız var mı? Akdeğirmen Barajı'nda son durum nedir?

15 Nisan 2009 tarihine kadar biz içme suyumuzun yüzde 90'nını Küçükçobanlı kuyuları ve diğer kuyulardan sağlıyorduk. 15 Nisan 2009 tarihinden bu yana sağ olsun Bakanımızın Afyonumuza kazandırdığı Düzağaç Akdeğirmen Barajı'ndan şehrimize kaliteli suyu vermekteyiz. Ancak son iki yıldır yaşanan kuraklık 8,5 yıldır ilk defa barajımızın yüzde 20'lere kadar inmesine sebep oldu. Bu da altı aylık bir su demekti. Bu durumu önceden gördüğümüz için bir yıldır sürekli şehrimizin güzel suyu olan bölgelerinde sondaj çalışması yapıyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık 10'a yakın sondajımızı bitirdik. Şu an yüzde 60 Akdeğirmen Barajı'ndan, yüzde 40 kuyulardan şehrimize su veriyoruz. İleriki yıllarda şehrimizin su ihtiyacı olabilir gerekçesiyle suyu bol ve ama kaliteli olan bölgelerden su araması yaptırdık. Etütlerimizi yaptırdık Sinanpaşa bölgesinde bir yerin suyunun sağlıklı ve bol olduğu sonucuna vardık. Devlet Su İşleri ile bir protokol yaptık. Bu protokol çerçevesinde 12 adet kuyu açmaya başladık. İki kuyumuz açıldı, 10 kuyumuzun daha açılmasını bekliyoruz. Sonrasında kuyular arasındaki bağlantıları yaparak bu bölgedeki kuyuyu yedek olarak tutacağız. Allah göstermesin Akdeğirmen Barajı'nda su azalması olduğu zaman Sinanpaşa bölgesindeki bu kuyular devreye girecek şekilde çalışmalarımızı yapıyoruz. 6 milyon lira gibi bu işin bir gideri var. Bu gideri de Kültür ve Turizm Bakanlığımızdan sağlamış olduk onlara da bu vesileyle şükranlarımı arz ediyorum.

Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu ile ilişkileriniz nasıl? Kendisinin Belediye aracılığıyla Afyonkarahisar'a katkılarını anlatabilir misiniz?

Şüphesiz her bakan kendi iline hizmet etmeyi görev sayar. Ancak Veysel Bey'de gördüğüm bir farklı özellik var. O 'Afyon' dendiği zaman heyecanlanıyor. Bir proje dediğimiz zaman dikkatle dinliyor ve ilgisini alakasını hiç kesmiyor. Hatta bazen biz kendisine bir talep iletiyoruz, ilettiğimiz talebi unutabiliyoruz ama kendileri, Siz benden şunu talep etmiştiniz ne oldu. diye soruyor. Afyon'la ilgili ona ne iletmiş isek bugüne kadar hiçbir talebimiz geri çevrilmedi. Sağolsun hem kendi hem de diğer Bakanlıklarla ilgili konularda olağanüstü bir şekilde ilgisini gösteriyor ve Afyon tarihinde de en uzun süreyle görev yapan bir Bakan olarak hem Türkiye'ye hem Afyon'a hatta daha ileri gidiyorum, tüm dünyaya çok büyük hizmetleri oldu. Afyon bu hizmetleri her zaman minnetle anacaktır.

Dönemleriniz içinde milletvekilleriyle olan ilişkileriniz nasıldı?

Çekirdekten siyasetçi bir insanım. Çeşitli partilerdeki durumlara şahit olmuşumdur. Milliyetçi Hareket Partisi'nden bir belediye başkanı vardı kendi teşkilat ve milletvekilleriyle kavgalıydı, bakanıyla kavgalıydı. Daha önce Anavatan Partisi'nden diğer partilerden değerli ağabeylerimiz büyüklerimizde kendi teşkilatlarıyla, milletvekilleriyle hatta bakanlarıyla tartışmalar yaşıyorlardı. Hatta bir belediye başkanımızın kendi partisinden bakanı olan bir şahısla ilgili 'vatan haini' gibi cümleleri kendi kulaklarımla duyduğumu hatırlıyorum. İnsanlar mutlaka sorun yaşayabilirler ama bu sorunları-çatışmaları şehre aksettirmemek lazım. Çünkü eğer bir belediye başkanı şehrin dinamikleri olan valisiyle, sivil toplumu ile daha ilerisi olan kendi partilileriyle sorun yaşarsa bundan şehir olumsuz etkileniyor. Bizim şehirlerin kaderiyle oynamaya hakkımız yoktur. Ben kişisel sorunlarımı bir kenara bırakarak şehrim için herkesle iyi geçinmek, saygı göstermek başkaların hakkına, hukukuna sonuna kadar saygılı olmak gerektiği düşüncesindeyim. Bu yüzden şimdiye kadar ne teşkilatlarımızla, ne milletvekillerimizle hiçbir sorun yaşamadık, inşallah da yaşamayacağız.

Kurumlar arası işbirliğine önemsediğinizi biliyoruz. Bugüne kadar hiçbir kurumun idarecisiyle çatışma halinde olmadınız? Bunun için özel bir çabanız var mı?

Ben il başkanı iken bir kasaba belediye başkanımız Afyon Belediye Başkanımızla sorun yaşamış. Belediye Başkanlarımız telefonda tartışmışlar. Ona şu cümleyi kullanmış, Sen Paris Belediye Başkanı isen, bende Lüksemburg Belediye Başkanıyım. demiş. Şimdi tabii; Afyon'daki daire müdürlerinin amiri biz değiliz. Onların çoğunun amiri Vali ya da Bakanlıklara bağlı olan teşkilatlarımızda var. Mesela ben çok iyi hatırlıyorum. İl Başkanı iken şehrimizin Belediye Başkanı, eski adıyla Köy Hizmetleri İl Müdürünü arıyor. Emrivaki bir şekilde  Bize iki tane kamyon gönder veya senin dozeri şuraya gönder. diyor. Emrivaki konuştuğunuz zaman ya da karşınızdaki insana değer vermediğiniz zaman o hemen bahaneyi buluyor: Kamyonlarımız şu ilçede ya da iş makinelerimiz tamirde. diyerek. Ben ise arıyorum daire müdürünü ve diyorum ki; Değerli müdürüm; falan yerde yol çalışmamız var, bizim kamyonlarımız yetersiz kaldı acaba lütfetseniz iki kamyonu iki günlüğüne alabilir miyiz, bu konuda bize yardımcı olabilir misiniz? dediğim zaman Derhal Sayın Başkanım gönderelim. diyorlar.  Bazen insanların üslubu işin olumlu ya da olumsuz olması konusunda tesir ortaya koyuyor. Bunu her alanda yapmak gerekir. Bağırmak, çağırmak emir etmekle işler yürümüyor. Herkesin kendine göre makam ve konumu var. Biz iktidar partisinin Belediye Başkanı dahi olsak kesinlikle daire müdürlerinin amiri değiliz. Onların üzerinde bir insan değiliz. Karşılıklı sevgi, saygı, hukuk çerçevesinde bu işin götürülmesi gerekiyor. Bundan hem Afyon, hem de Belediyemiz kazandı.

 15 Eylül itibariyle Belediye'nin İller Bankası'na geçmişten gelen borçlarını sıfırladığını açıklamıştınız? Toplam borç ne kadardı, ödeme sürecini bizimle paylaşabilir misiniz?

2009 yılı öncesi çeşitli dönemlerde belki üç-dört dönemden kalma 48 milyon lira borçla Belediye'yi devir aldık. Faizleri ile birlikte 15 Eylül 2017 yılına kadar yaklaşık 65 milyon lira civarında bir borç ödeyerek 15 Eylül tarihi itibariyle borçlarımızı sıfırladık. Bu tabii il belediyesi için çok önemli bir sonuç ortaya koyuyor. İlk dönemimizde biz ne yaptık, sadece eczanelerden 30 milyon lira para kazandık. O zaman için azımsanmayacak bir rakamdır. Belediyelerin bu şekilde çözümler üretmesi gerekir, borçlanma en son çare olması gerekir.

Çünkü bizim gibi belediyelerin İller Bankasına borçlanmadan büyük yatırımlar yapması, borcunu sıfırlaması hayal gibi bir şey. Elhamdülillah bu hayali gerçeğe dönüştürdük. Borçtan korkmamak gerekir, cesaretli olmak lazım, memur mantığı ile hareket edilmemesi gerekir, denebilir.  Hayır, efendim ben şunu söylüyorum biz hem çok önemli büyük yatırımlara imza atacağız. Bunları da yaparken gelir ortaya koyarak yapmamız gerektiğini hep söylemişimdir. Şu anda Belediyemizin borçlanma yetkisi var. Önü açık ancak ben neden borçlanayım, her borçlanmanın bir faizi var. Ben neden Belediyemizin geleceğini ipotek altına alayım. Önce ben yatırımı borçlanmadan gelir artışı sağlayarak yapabilir miyim ona bakıyorum.

Hangi takımı tutuyorsunuz?

Ben hiç takım tutmuyorum. Milli Takımı tutuyorum

En sevdiğiniz sanatçı?

Özel sevdiğim bir sanatçı yok ama Türk Halk Müziği, Türk Sanat Müziği ve Tasavvuf Musikisi  dinliyorum.

En sevdiğiniz film?

Türk toplumunun karakterini ortaya koymak açısından Şener Şen'in Arabesk Filmi yada Züğürt Ağa 

Yemek seçer misiniz, en sevdiğiniz yemek?

Bakla hariç her şeyi yiyebiliyorum. En sevdiğim yemek patlıcan musakkasıdır.

Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?

Boş zamanım çok az oluyor ama mutlaka her gün Kur'an-ı Kerim okumaya özel önem veriyorum.

Bugüne kadar yaptığınız en çılgın şey neydi?

Bundan 13 yıl kadar önce Alanya'da rafting yaptım, bir daha da asla yapmam.

 İçinizde ukde kalan bir şey var mı?

Hayır.

 Ailenize yeterince zaman ayırabiliyor musunuz?

Bu konuda tabii ailemiz çok anlayışlı... Hem eşim, hem çocuklarım onlara da çok teşekkür ediyorum. Biz bugün bu başarıyı yakalayabildiysek arkamızda böyle bir ailenin ve eşin olmasından kaynaklanıyor. Gerçekten eşim ve çocuklarım bana her alanda destek oluyorlar. Mutlaka en azından hafta sonu kahvaltı yapmak ya da bir yemekte beraber olmak konusunda hassasiyet gösteriyorum.

Belediye'deki Burhanettin Çoban ile evdeki Burhanettin Çoban farklı mı?

Evde bu kadar sabırlı olmadığımı söyleyebilirim. Ama evdekilerin hak ve hukukunu korumak noktasında kararlıyım. Belediye'de tabi biraz daha yapıcı ve sabırlıyım.

Dünyevi korkularınız ya da başka deyişle fobileriniz var mı?

Ciddi bir korkum yok ancak kapalı yerde kalmaktan bazen korktuğum oluyor.

Kitap okuyor musunuz? En son okuduğunuz kitap neydi?

Kitap çok az okuyorum ama her gün mutlaka önemli gazeteleri okuyor, hem haberleri takip ediyorum hem de çok önemli köşe yazarlarını mutlaka ve mutlaka okuyorum.

Son zamanlarda sinemaya gittiniz mi?

Sinemaya bir yıldır hiç gitmedim

Tanışmayı çok istediğiniz biri var mı?

Hayır.

Özel hayatınızda en çok neye para harcıyorsunuz?

Ben öyle özel zevkleri olan bir insan değilim. Hiç oyun bilmem. İskambil oyunları, tavladır, okeydir hiçbirisini bilmem. Bilgisayar oyunlarının hiçbirisini bilmem. Öğrenmekte istemedim, çünkü öğrendiğim zaman oynarım düşüncesiyle hiç bunlara kendimi kaptırmadım. Ama en çok parayı ailem için harcarım.

Sanatsal bir yeteneğiniz ya da merakınız var mı?

Şiir, sanat sayılabilirse şiir ezberlemeyi ve okumayı çok severim. Ve hemen hemen yorulduğum zamanlarda gerek cep telefonundan, gerekse Youtube'den çok şiir dinlerim. Şiir okuma yeteneğimin iyi olduğunu söyleyebilirim.

Eşinizle nasıl tanıştınız?

Eşimle görücü usulü ile tanıştık. Ailelerimiz birbirini tanıyordu. Görmüşlüğümüzde vardı. Ailelerimiz arasında isteme töreninden sonra oturduk, konuştuk. Hemen de evlendik.