Afyonkarahisar Belediye’nin skorer lideri Alex Gordon’ın en büyük motivasyonu, abisinin anısını parkede yaşatmak. 1 Nisan 2000 Florida’da güneşli bir gündü. Havanın güzel olmasını fırsat bilen iki kardeş; 20 yaşındaki Anthony ve 15 yaşındaki Alex Gordon, basketbol oynamak için dışarı çıkmaya karar verdiler. Her zaman gittikleri basketbol sahasına yeni varmış ve daha sadece birkaç şut atmışlardı ki Anthony Gordon yere yığıldı. Nefes almaya çalışan Anthony, birkaç dakika içinde hayatını kaybetti. Daha önce teşhis edilemeyen bir kalp büyümesi sorunu vardı ve o gün basketbol sahasında son nefesini verdi. Kardeşi Alex Gordon o gün bir karar verdi: Abisinin yapmaya fırsat bulamadığı şeyi yapacak, elinden gelen en iyi basketbol oyuncusu olacak ve onu parkede yaşatmayı sürdürecekti. Bu sezon 2014’ün Aralık’ında Afyonkarahisar Belediye’ye katılan ve Raymond Sykes’ın beklenmedik kaybı sonrası takıma kısa sürede uyum sağlayan Alex Gordon’ın nasıl bir oyuncu olacağı lise günlerinden belliydi: Yırtıcı, hızlı ve skorer. Rakip takım koçunun nasıl durduracağını ilk düşüneceği lider. “Abimin ölümü beni çok sarsmıştı,” diyor Gordon o günleri tekrar düşündüğünde. “Abimi o kadar seviyordum ki bir daha basketbol oynamak, benim için çok zordu. İlk önce unutmaya çalıştım ama yapamadım. “Ben de bunu bir motivasyon kaynağı olarak kullanmaya karar verdim. Ne zaman kendimi yorgun hissetsem, onu düşünüyorum. Ne zaman vazgeçmek istesem, onu düşünüyorum. Bazı insanların basketbolu bu seviyede oynamak için hiç şansı olmuyor. Abim gibi… Benim var ve bu şansı elimden gelen en iyi oyuncu olmak için kullanmalıyım.” Alex Gordon 20150324Amansız lider
Alex Gordon’ın Vanderbilt Üniversitesi’nde takım arkadaşı olan Ross Neltner, onun ne kadar amansız olduğunu bire bir yaşayanlardan: “Alex karşı karşıya kalmak istemeyeceğiniz bir oyuncu. Duygularını saklamayı sevmezdi. Eğer bir takım arkadaşının yeterince çalışmadığını hissederse, bunu onun yüzüne söylerdi. Takımda herkesi hizada tutan kişi oydu.” Yaşadığı trajedi sonrası basketbola daha da sıkı sarılan Alex Gordon, parkedeki hiçbir şeyin onu korkutamayacağını biliyordu. O, basketbolun içinde zaten en kötüsünü yaşamıştı ve bir şutta başarısız olma ya da maçı kaybetme ihtimali onu korkutmuyordu. Ne olursa olsun, hücum etmeyi sürdürecekti. Vanderbilt’te başantrenörü olan Kevin Stallings dört sene boyunca onun hırsına her gün, her maç, her antrenman şahit oldu: “Gordon karşılaştığım en çalışkan oyunculardan biriydi,” diyor 14 senedir Vanderbilt Üniversitesi Basketbol Takımı’nın koçu olan Stallings. “Sadece kararlılığı, sertliği ve isteği bile onu her gün, olmak istediği lider haline gelmesini sağlıyor. Gordon üniversitede izin günlerinde dahi çalışır, hiçbir hücumu boş vermez, hiçbir maçı hafife almazdı. Her gün, her maç size elinden gelenin en iyisini verir.” Büyük değişim
Alex Gordon, Vanderbilt Üniversitesi’ne geldiğinde Stallings ile en iyi koşullarda başlangıç yapmamışlardı ama zamanla istediği oyuncu olmak için koçunu dinlemesi gerektiğini anladı. “Üniversiteye geldiğinde aklındaki tek şey, kaç sayı attığı ya da kaç şut kullandığıydı. O noktadan özverili ve tam bir lidere dönüştü,” diyor Stallings. Vanderbilt’te ilk sezonunda Gordon’un asist ve ribaund ortalamasının toplamı (2.39), maç başına kullandığı üçlük ortalamasından (3.47) azdı. Alex Gordon bugün 7.5 asist ortalamasıyla, TB2L’de bu kategorinin lideri. Üstelik bu istatistik, 25 sayı-4 ribaund ve 1.3 top çalma ortalamalarıyla geliyor. “Onu üniversite takımına aldığımızda, eşime onun nasıl sert bir oyuncu ve iyi bir lider olacağını anlatmıştım. Her maç 28-29 sayı atmaktan başka bir şey düşünmediği günlerde dahi onun kararlılığından şüphe duymadım. Yaşadığı değişimle gurur duyuyorum.” Alex Gordon nereden geldiğini ve nasıl bir oyuncudan böyle bir lidere dönüştüğünü unutmak istemiyor. Özellikle de bunu neden yaptığını… Abisinin fotoğraflarını hep yanında taşıyor. Abisinin mezar taşının dövmesini taşıyor. Onun anısını yaşatmak ve bir gün işleri yanlış yoldan yapmaya meylederse, doğrusunu hatırlamak için: “Onu böyle yakınımda tuttuğuma inanıyorum çünkü eğer pes edecek olursam, onu yüz üstü bırakacağıma inanıyorum.” Kaynak url: http://tbf.org.tr/detay/2015/03/24/alex-gordonin-motivasyonu