CHP İL BAŞKANI KEMAL DEMİRKIRKAN'IN BUGÜN YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI: Afyon Ege’nin değil, Türkiye’nin patlayan yıldızı oldu

Gözden kaçırmayın

Afyonkarahisar'da CHP İl Başkanlığı ve adaylarıyla toplantıAfyonkarahisar'da CHP İl Başkanlığı ve adaylarıyla toplantı

CHP İL BAŞKANI KEMAL DEMİRKIRKAN'IN BUGÜN YAPTIĞI BASIN AÇIKLAMASI

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar İl Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan, Afyonkarahisar'da batık kredi tutarının yılın ilk 3 ayında yüzde 45 gibi rekor düzeye ulaştığını ifade etti. Demirkırkan, Afyonkarahisar’ın Ege’nin değil, Türkiye’nin patlayan yıldızı olduğunu söyledi .

CHP İl Başkanı Dr. Kemal Demirkırkan, CHP Şuhut İlçe Başkanı Atilla Kahraman ve CHP İl Kadın Kolları Başkanı Hafize Özmen’le birlikte, CHP İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi. Demirkırkan her hafta Çarşamba günü düzenleyerek geleneksel hale getirdiği basın toplantısında Afyonkarahisar ekonomisine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu.

 

TÜKETECİ KREDİ BORÇLARI 132 KAT, KREDİ KARTI BORÇLARI 17 KAT ARTTI

 

Toplantı da Van’da hain bir tuzak sonrası patlayan bombayla hayatını kaybeden askerlerimize Allah’tan rahmet yakınlarına ve vatandaşlara başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Demirkırkan,

 

Afyonkarahisar'da batık kredi tutarının sadece 3 ayda yüzde 45 gibi rekor düzeye ulaştığını belirtti. Demirkırkan, “Aynı dönemde toplam bireysel kredi batığı yılın ilk üç ayında Afyonkarahisar’da yüzde 8 civarında. İlimizde son aylarda hızla artan ve ciddi boyutlara ulaşan iflas erteleme isteyen firma sayısının 35'i geçtiği, bu firmaların büyük bir kısmının ciddi istihdam sağlayan firmalar olduğu ifade ediliyor. Bir yandan firmalar batarken, diğer yandan hemşerilerimiz işsiz kalıyor. Afyonkarahisar adeta ülkenin ‘Patlayan Yıldızı’ oldu. Vatandaşların bankalara olan borçlarında 13 yılda 57 kat artış yaşandı. 2002 yılında 6,5 milyar lira olan vatandaşların bankalara olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçlarının toplam tutarı 2015 yılı sonunda da 381,9 milyar liraya çıktı. Tüketici kredisi borçları 134 kat, kredi kartı borçları ise 17 kat artış kaydetti” dedi.

 

İCRA DOSYALARINDA DA PATLAMA YAŞANDI

 

2008-2015 yıllarını kapsayan son 8 yılda vatandaşların bankalara toplam 223 milyar lira faiz ödediklerini ifade eden Demirkırkan, “Vatandaşların, bankalara ve katılım bankalarına olan borçlarının yanı sıra TOKİ’ye olan taksitli konut borçlarının toplamından oluşan finansal borçları 2003 yılında harcanabilir gelirlerinin yüzde 5,5’i kadar bir büyüklük oluşturuyordu. 2013 yılı sonu itibariyle ise ailelerin borcunun harcanabilir gelirlerine oranı yüzde 55,2’ye kadar yükseldi. Faiz haramdır diyen bir iktidar döneminde, 2008-2015 yıllarını kapsayan son 8 yılda vatandaşlar bankalara toplam 223 milyar lira faiz ödedi. AKP döneminde icra dosyalarının sayısında da hızlı bir patlama yaşandı.

 

2001 gibi ağır bir krizden çıkış yılı olan 2002 yılında icra müdürlüklerinde toplam 10 milyon 26 bin icra dosyası işlem görüyordu. 2010 yılında Türkiye’deki icra müdürlüklerinde işlem gören dosya sayısı 20 milyonu, 2012 yılında ise 21 milyonu geçti. Ekonominin büyüme hızının yavaşlamasına paralel olarak icra dairelerindeki dosya sayısı 2014 yılı sonunda ise 23 milyon 825 bine kadar çıktı. Tüketici fiyatlarındaki toplam artışın yüzde 206 düzeyinde gerçekleştiği AKP döneminde ekmek fiyatlarında ise yüzde 240’a yakın oranda artış yaşandı. 2002 yılı sonunda Türkiye genelinde ortalama 1 lira olan bir kilo ekmeğin fiyatı 2015 sonunda 3,50 lira olarak gerçekleşti” dedi.

 

ATANAN BAKAN, “BAŞKANLIK SİSTEMİ” DİYOR

 

Türkiye’de neredeyse hemen hemen her gün şehit haberleri gelirken, insan hakları, demokrasi, hukuk ayaklar altına alınmışken atanan bakanın çıkıp ‘Asıl Görevimiz Başkanlık Sistemidir’ dediğini belirten Demirkırkan, “Ülkemizde ilk kez saray tarafından atanan bir hükümeti oldu. 1. Saray Hükümeti kuruldu. Yeni bir vitrin düzenlemesi oldu. Aslında değişen sadece isimler oldu. Tek adam herşeyi belirlemeye devam ediyor. Başbakanı görevden alıyor, yenisini atıyor. Atanan başbakan ise ilk açıklamasında hükümetin en önemli sorununu belirledi. ‘Başkanlık Sistemi’ evlatlarımız şehit düşerken İnsanımız aç ve yoksulken, insan hakları, demokrasi, hukuk ayaklar altına alınmışken atanan bakan çıkıyor ‘asıl görevimiz başkanlık sistemidir’ diyor. İhracat durdu, turizm batmak üzere, cari açık arttıkça artıyor, büyüme hızı geri geri gidiyor. Uluslararası para piyasalarına bakılırsa büyük bir devalüasyonun eli kulağında. Ülkemiz terör dahil birçok sıkıntıyı dolu dolu yaşarken yeni hükümetin görevi başkanlık için değil, Türkiye için çalışmak olmalı, içinde bulunduğu sarmaldan kurtarmak olmalıdır” diye konuştu.

 

BİN ALİ GELSE KAFİ DEĞİL!

 

Türkiye’nin adeta yangın yerine döndüğünü ifade eden Demirkırkan sözlerine şöyle devam etti:

 

“Ülkenin sorunları o kadar büyüdü ki ‘Bin tane Ali'de gelse kafi gelmeyecek. Ülke yangın yerine dönmüş bizi idare edenlerin derdi ne. Bu zihniyeti vatandaşlarımızın insafına bırakıyorum Bu arada bir Afyonkarahisarlı olarak yeniden Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na atanan sayın Veysel Eroğlu'nu da kutluyorum. İlimiz artık kendisinden gölet değil, istihdamı artırıcı, göçü önleyici, kalkınmayı artırıcı daha ciddi yatırımlar bekliyor.”

 

ANALAR AĞLAMAYACAK DEDİLER, AĞLAMAYAN ANNE KALMADI

 

7 Haziran’dan bu yana 513 şehit verildiğini kaydeden Demirkırkan, “1 Kasım seçimleri öncesi istikrar diyenler, biz kazanırsak terör bitecek, analar ağlamayacak diyenler, maalesef tüm imkanlar ellerinde olmasına rağmen terörün kökünü kazıyamamanın sıkıntısı yaşamıyor, suçu hala başkalarına atıyor. CHP'ye bulaştırmaya çalışıyor. Sadece 7 Haziran'dan bu yana 513 şehit verilmesinin sorumlusu kim diye sormak gerekmiyor mu? 14 yıldır terörle mücadele edilmiyor mu? Bu ülkenin gençlerine yazık değil mi? Dokunulmazlıkların da kaldırılmasıyla, Türkiye’nin terör sorununun sonlandırılması için AKP’nin ileri sürebileceği hiçbir bahanesi kalmamıştır. Dokunulmazlıklar konusu sadece ‘terör sorununa’ indirgenirken, yolsuzluk yapan, suç işleyen başbakan ve bakanların dokunulmazlıkları ise sürmektedir. Anayasa’daki mevcut dokunulmazlık düzenlemesini değiştirmemiştir. Dokunulmazlık tartışmalarında ilkesel bir tutum alan CHP, kürsü dokunulmazlığı hariç tüm dokunulmazlıkların, başbakan ve bakanları kapsayacak şekilde kaldırılmasını savunmuştur. CHP, dokunulmazlığı, suç işleme ayrıcalığı tanıyan bir koruma aracı olarak değil, milletvekillerinin siyaset yapma güvencesi görmekte; kürsü dokunulmazlığını, modern parlamenter siyasetin ve ifade özgürlüğü hakkının temel öğelerinden biri olarak tanımlamaktadır” dedi.

 

CHP’DE SAFLAR SIKLAŞIYOR

 

Demirkırkan, CHP Afyonkarahisar il örgütü olarak partililerin arasında kaynaşmayı ve dayanışmayı artırmak amacıyla 29 Mayıs Pazar günü tüm üyelerin davet edildiği bir piknik düzenleyeceklerini belirterek, “CHP’de saflar sıklaşıyor, CHP’de birlik ve beraberlik için elimizden ne geliyorsa yapıyoruz” dedi.