Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü “Türk Sözlük Biliminin Sorunları Üzerine” konulu bir konferans düzenledi.

 

Osmangazi Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Erdoğan Boz’un verdiği konferansa Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Erol, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.

 

Sözlükler temel başvuru kitaplarından

 

Boz, sözlüklerin temel başvuru kitapları olduğuna belirterek, “Sözlükler hayatımızda aslında şöyle yer ediyor. Bizim temel başvuru kitaplarımızdan. Biz zaten mesleğimiz gereği sözlüklere bakıyoruz. Aslında sözlükler bizim başvuru kaynaklarımızdır. Yani bir iş yaparken başvurduğumuz, işimizi anlık çözdüğümüz kaynaklar. O yüzden aslında hem çok önemliler, hem de şöyle kenarda duran şeylerdir” dedi. Boz, “Yani yabancı dilde ya da Türkçe bir metni okuyoruz ya da bir şeyi merak ettik. Anlık olarak en hızlı bir şekilde sıkıntımızı çözüp, sözlüğü kenara koymak istiyoruz” diye konuştu. Basılı sözlüklerin yanı sıra elektronik sözlüklerin de aynı işlevi paylaştığına dikkat çeken Boz, “Bu anlamda aslında sözlüklerin değeri şöyle anlaşılmalı, bizim durumumuz itibariyle problemimizi çözmek noktasında varlar ve sonra yoklar. Ama çok önemliler. Çünkü o sorunu çözemezsek daha çok mesai harcamak zorundayız” diye konuştu.

 

Sözlük bilimi ve sözlükçülük iki ayrı dal

 

Yabancı literatürde ‘lexicography’ olarak bilinen teriminTürkçe’de, sözlükbilim ya da sözlükçülük olduğunu ifade eden Boz, yaşanan terim kargaşasına da dikkat çekti. Terimle ilgili çok adıllı bir yapı olduğunu söyleyen Boz,  sözlük biliminin de kendi içinde iki alt başlığa ayrıldığını belirtti. Boz, “ Teorik sözlük bilimi yani kuramsal sözlük bilimi ve uygulamalı sözlük bilimi diye. Uygulamalı sözlük bilimi dediğimiz sözlük yapma aslında bizim işimiz değil. Bu işle meşgul olan insanların uğraştığı alan olarak gözükebilir. Bir eser üretmek işi daha doğrusu. Dolayısıyla bu iki ayrı kavramı ifade etmek için kuramsal lexicography için sözlük bilimi, uygulamalı lexicography için de sözlükçülük terimini kullanma görüşüne katılıyorum” dedi.

 

Sözlük jürisi şart

 

Batıda var olan bir uygulama olan sözlük jürisinden de bahseden Prof. Dr. Erdoğan Boz, batıda yer alan sözlük jürileri ile ilgili de “Belli başlı büyük sözlüklerde sözlük editörleri ya da başındaki direktörler mutlaka bir jüri kuruyorlar. Amerika Birleşik Devletleri’nde bir sözlükte bu sayı 250 kişiyi bulmuş durumdadır. Birçok alandan pek çok kişi sözlük jürisi oluşturuyorlar. Bu jürinin görevi şu oluyor. Sözlükte takılınılan herhangi bir konu, bir kelimenin anlamı, bir kelimenin imlası, bir kelimenin sesletimi gibi herhangi bir sorunun çözümünde bu jüriye danışıyorlar” diye konuştu. Prof. Dr. Boz, sözlük bilimcilerin örgütlenme sorunu yaşadığına da dikkat çekerek “Bu örgütlenme sorunu birçok alan için söylenebilir ama daha dar bir alan olduğu için sözlük bilimcilerin örgütlenmesi daha kolay olabilirdi. Bilimsel topluluklar dernekleri yok. Bence çok kısa bir zaman içinde mutlaka bir Türk Sözlük Bilimi Topluluğu ve derneği kurulmalı. Yurtdışında çok örnekleri var çünkü” dedi.